ŞAM (SANA) – Suriye, dün Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Sayın Asaad El Şeybani’nin, Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif bin Raşid El Zeyani ile Manama’da düzenlediği ortak basın toplantısında: topraklarının ve halkının birliğine olan bağlılığını yineledi ve kendisini bölmeyi veya parçalamayı amaçlayan her türlü dış müdahaleyi kategorik olarak reddettiğini belirtti.
Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı’nın 30 Nisan’da yaptığı açıklamada, “Suriye Arap Cumhuriyeti’nin, içişlerine yönelik her türlü yabancı müdahaleyi kesin bir şekilde reddettiği” belirtirken, Suriye topraklarında şiddet eylemlerine katılan yasadışı grupların son dönemde sözde uluslararası koruma talep eden çağrılarını gayrimeşru ve tamamen kabul edilemez olarak değerlendirmektedir” ifadelerine yer verdi.
Bugün İsrail’in Suriye’ye yönelik tekrarlanan saldırıları, Suriye’nin içişlerine karışma yönündeki umutsuz girişimleri, Suriye halkı arasında nifak ve ayrılık tohumları ekme çabaları, her türlü dış müdahaleyi kesin olarak yasaklayan ve devletlerin egemenliğine ve birliğine saygıyı vurgulayan uluslararası hukukun temel ilkelerine ve kavramlarına geri dönmenin önemini hatırlatmaktadır.
Birleşmiş Milletlerin kuruluşundan bu yana, devletlerin egemenlik ve bağımsızlığı ilkesi vurgulanmış, bu devletlerin içişlerine müdahale, bu devletlerin istikrarı, güvenliği ve halklarının yaşamı üzerindeki yıkıcı sonuçları nedeniyle yasaklanmış ve reddedilmiştir.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu da kuruluşundan bugüne kadar çok sayıda karar alarak, devletleri diğer devletlerin iç işlerine karışmamaya çağırmış, müdahaleyi meşruiyeti olmayan ve kınanması gereken bir eylem olarak değerlendirmiştir.
Suriye, son onyıllarda dış müdahalelerden büyük zarar gördü; İsrail varlığı Golan Tepeleri’ni işgal etti, halkını yerinden etti ve köylerini yıkarak yerlerine dünyanın dört bir yanından getirdiği göçmenler için yerleşim yerleri inşa etti.
Bu arada eski rejim, Suriye halkıyla çatışmasında kendisine destek olması için İran ve Rusya’nın dış müdahalesini sağlamaya çalıştı ve bu da yüz binlerce can kaybına, geniş çaplı yıkıma ve milyonlarca Suriyelinin yerinden edilmesine yol açtı.
Bütün bu veriler, ülkemizin içişlerine yabancı müdahale tehlikesinin farkında olunması, uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ne dayanarak, halkımızın bilincine vararak, nifak ve bölücülük girişimlerine karşı çıkarak, birlik, beraberlik ve bağımsız karar alma konusunda kararlılıkla hareket edilmesi, yöntem ve araçlarının teşhir edilmesi ve buna karşı çıkılması gerekliliğini ortaya koymaktadır.