Maharetli Ellerle… Halep’teki Büyük Emevi Camii’nin Restorasyon Çalışmaları Devam Ediyor

HALEP – Halep şehrinde bulunan Büyük Emevi Camii’nin restorasyon çalışmaları, taşlarını oyma, cilalama ve teröristler tarafından yıkılmadan önceki haline döndürme konusunda yaratıcı olan Halepli ellerin maharetli işçiliğinin boyutunu gözler önüne seriyor.

Minare süslemesi, kemer ve kemerlerin restorasyonu ile öne çıkan caminin avlusuna serpiştirilmiş taşlar, bu arkeolojik ve kültürel yapının yeniden doğuşunu duyurmak için orijinal konumlarına dönmeyi bekliyor.

Büyük Emevi Camii Restorasyon Projesi Direktörü Dr. Sahr Ulabi SANA muhabirine yaptığı açıklamada, camideki restorasyon çalışmalarının, 1.300 yılı aşkın bir süredir geçmiş olan ve zamanla doğal afetlere maruz kalan bu arkeolojik yapının restorasyonu, depremler veya insanlığı temsil eden kara terörün temsil ettiği minaresini yıkan ve iç cephelerdeki taşlarını, avlusunu ve çatıları darmadağan etmesinden sonra, yeniden yapılanma ile ilgili tüm tarafları temsil eden teknik uzmanlığı içeren çalışma ekibinin çabalarıyla devam ettiğine işaret etti.

Ulabi, caminin çeşitli bölümlerinin restore edilmesi, çöken kısımlar ve çatlak sütun kalıntılarının etkilerinin giderilmesi ve en ciddi olanların restore edilmesi için bir çalışma stratejisi geliştirildiğine işaret ederek, delikli dış tavanların da işlendiğini ve çatılardaki taş süslemeler restore edilerek yerleştirildiğine dikkat çekti.

Ulabi, caminin doğu kısmının yeniden yapıldığı için tamamen yıkıldığını ve iki bölümden oluştuğunu, eski şehrin çarşılarından biriyle organik olarak örtüşen ve geç tamamlanmasına neden olan inşaatının tamamlanması için çalışmaların devam ettiğini sözlerine ekleyerek, caminin batı kısmı ile giriş kısmının restorasyon çalışmalarına ek olarak kuzey cephesinde ise tavanla taşlarının elle yangından arındırılması için çalışmaların yapıldığını ifade etti.

Ulabi, teröristler tarafından tamamen yıkılan caminin minaresinin, caminin kıbleyle bütünleşen üç ayırt edici özelliğinden birini oluşturduğunu ve caminin bütünleşik bir geometrik tabloya sahip “zemin” avlunun olduğunu açıklayarak, taşlarının, yapılış katmanlarına göre bilgisayar programlarına göre yeniden tasnif edilerek numaralandırıldığı ve belgelendiği, dış ve iç olmak üzere iki bölümden oluşan ve tonozların üzerine tekrar monte edilen bir merdivenin bulunduğunu, asıl yüksekliği 45 metreden 30 metre yükseklikteki 80 tabakalık minarenin 60 yapı katı tamamlandığını söyledi.

Ulabi, restorasyon çalışmalarının aynı zamanda caminin dört girişini de kapsadığını: Bunlardan nispeten yeni olan ve geçen yüzyılın ellili yıllarına dayanan 80 metrelik bir mesafe boyunca uzanan ana giriş, dış avlu ile birlikte ve ana cephenin bir parçası olduğunu söyledi.

Taş cephelerin restore edilmesi, minare ve ana girişin yeniden inşası çalışmaları SANA’nın kamerası tarafından izlendi. Askeri İnşaat Şirketi’nin uygulama müdürü Müh. Enes Sadik restorasyon çalışmalarının ileri aşamalara ulaştığını, minarenin yapılması ve üzerine taş kitabelerin yerleştirilmesi için çalışmaların sürdüğünü, doğu galerisindeki şehrin çarşılarına doğru olan açıklığının kapatılmasının yanı sıra kıble işlerinin yüzde 90’ının tamamlandığını belirtti.

Buna ek olarak cami girişini oluşturan kuzeybatı köşesinde ise minare ile çevrili olup büyük tahribata uğradığını belirten Sadık, belgelenmiş çalışmaların kendisine sunulduğunu ve bunları yerinde eşleştirdiğini ve bazı farklılıklara tanık olduğunu, giriş taşlarının sökülmesi, mukarnaslarının hazırlanması ve planların takip edildikten sonra uygun seçimin yapıldığını, zeminde inşaat katmanlarının hazırlandığını, yeniden inşa edildiğini ve işin ileri aşamalarına gelindiğini açıkladı.

Girişe yakın pencerelerin ve minarenin incelenmesiyle ilgili olarak da Dr. Abdulmunim Al Harbeli’nin giriş cephesini inşa etmek için sunduğu çalışmayla ilgili olarak, kemerler için iki çözüm içeriyor: Birincisi caminin kıbleliğiyle uygun sivri kemerler, ikincisi ise 1950 yılında yapımı onaylanan minarenin üst katlarından alınan dilimli kemerler. Şu anda caminin tamamlanması için Teknik Komite tarafından onaylanan caminin iç kemerleriyle uyumlu 50 sivri kemer benimsenmiştir. Camideki yabancı unsurlar kaldırılmış ve taş cephe cami ile aynı perspektifte gösterilmiştir.

Ahşap işleme ve işleme uzmanı Saad İsmail ise, ceviz ve meşe ağacından yapılan ahşap kemerlerin el işçiliği ile caminin avlusuna montajının aşamalarını anlattı. Hava faktörlerini önlemek, yağmur ve güneşten korumak ve estetik bir unsur katmak için birbirine kenetlenme ve boya ile izolasyon işleminin yapıldığını belirtti.

Telgram Kanalımız 

Facebook Sayfamız

Check Also

Putin, Sayım İşlemlerinin Sona Ermesinin Ardından Rusya Başkanlık Seçimlerini Yüzde 87,28 Oyla Kazandı

MOSKOVA 18 MART (SANA) –  Sayım işlemlerinin sona ermesinin ardından oyların yüzde 87,28’ini alan Rusya …