Dışişleri: Golan’ı Vatan’a İade Etmek, Zaman Aşımına Uğramayan Ebedi Haktır

ŞAM – Suriye, işgalci İsrail otoritelerinin işgal ettiği Suriyeli Golan’da benzeri görülmemiş ve tehlikeli tırmanışını ve yerleşim uygulamalarındaki ısrarlarını ve savaş suçu teşkil eden ağır ihlallerini şiddetle kınayarak, işgal edilen Golan’ın uluslararası meşruiyet nazarında bu toprakların her şekilde tamamen restore edilmesi için çalışacak olan Suriye topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı.

Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı yaptığı ve SANA’nın bir kopyasını aldığı beyanda: “Suriye Arap Cumhuriyeti hükümeti, İsrail işgal otoritelerinin işgal edilen Suriyeli Golan’da benzeri görülmemiş savaş suçu teşkil eden ağır ve sistematik ihlallerin tehlikeli tırmanışını ve yerleşim uygulamalarındaki ısrarlarını şiddetle kınıyor” diyerek bunun, yakın zamanda toprağa ve mülke el konulması ve istila edilmesi, demografik değişim ve işgali sürdürmeyi amaçlayan doğal kaynakların çalınması ve işgal altındaki Suriye Golan’ın Yahudileştirilmesi ile kanıtlanmış olduğunu vurguladı.

Bakanlık: “Bu uygulamaların sonuncusu, düşman İsrail Başbakanın 26 Aralık 2021’de provokatif bir şekilde işgal altındaki Suriye Golan’da hükümetinin tüm üyelerini bir toplantıya çağırmasıydı. İşgal altındaki Suriye’deki Golan’daki yerleşimcilerin sayısını iki katına çıkarmak amacıyla  “Asef” ve “Yağmur” adlı iki yerleşim birimi inşa ederek 317 milyon ABD doları harcama planını açıkladı. Bu, uluslararası hukuk kurallarının, 1949 tarihli Dördüncü Cenevre Sözleşmesinin ve 1981 tarihli 497 sayılı Güvenlik Konseyi Kararının açık bir ihlalidir. Bu karar İsrail’in işgal altındaki Suriyeli Golan’a yasalarını, yargı yetkisini ve yönetimini dayatma kararını geçersiz ve batıl ve hiçbir uluslararası yasal etkisi olmadığını varsaydığına dikkat çekti.

Golan Uluslararası Meşruiyet Ve Kanunu Gereğince Suriye Arap Topraklarının Ayrılmaz Bir Parçasıdır

Bakanlık, işgal altındaki Suriye Golan’ın uluslararası meşruiyet ve uluslararası hukuk nazarında Suriye Arap Cumhuriyeti topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğuna dikkat çekerek, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun her oturumunda üye ülkelerin ezici çoğunluğuyla iki karar kabul ettiğine dikkat çekerek, Suriye Arap Cumhuriyeti hükümetinin onu, Suriye devletinin zaman aşımına uğramayan ebedi bir hak ve anayasal bir görev olduğundan, uluslararası hukuk tarafından garanti edilen mevcut tüm araçlarla tamamen anavatana geri getirmek için çalışacağını vurguladı.

Bakanlık, “Suriye hükümeti, İsrail işgaline karşı direnişinde kararlı olan işgal edilen Suriyeli Golan’da, Golan’ı işgal varlığına ilhak etme kararını, İşgal edilen Suriye toprakları üzerinde herhangi bir başlık ve ad altında yerleşim ve proje kurulması dahil olmak üzere işgal edilen Suriyeli Golan’da İsrail işgal otoriteleri tarafından yürütülen arazi ve mülklere el koyma politikasını ve işgal edilen Suriyeli Golan’ın demografik, coğrafi ve yasal yapısını değiştirmek amacıyla İsrail işgal itoriteleri tarafından bugüne kadar dayatılan tüm kararları reddeden dimdik ayakta duran işgal edilen Suriyeli Golan ahalisinden Suriyeli vatandaşların güçlü ve sabit desteğini yineler” dedi.

Bakanlık beyanında, Suriye’nin Birleşmiş Milletler’e ve uluslararası hukuka önem veren üye ülkelere sorumluluklarını üstlenmeleri ve İsrail işgal otoirtelerinin uluslararası hukukun emredici kurallarını ihlal etmelerinden kaynaklanan hiçbir hukuki durumu tanımamak ve işgal ettiği Suriyeli Golan’ın işgaline son vermek için işgalci güç “İsrail”e baskı yapmaları yönündeki çağrısını yineledi.

Ardarda Gelen Amerikan Yönetimleri Tarafından Sağlanan Koruma Olmasaydı, İsrail’in Kışkırtıcı Davranışının Pervasızlığı Bu Noktaya Gelemezdi

Beyanda: “Suriye Arap Cumhuriyeti’nin, Güvenlik Konseyi’ni, başta uluslararası barış ve güvenliği korumak ve İsrail işgal güçlerini saldırıdan caydırmak başta olmak üzere Birleşmiş Milletler Sözleşmesi çerçevesindeki sorumluluklarını acilen üstlenmeye, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin ve ilgili Genel Kurul’un açık bir ihlali sayılan Suriyeli Golan’a yönelik işgalini sona erdirmek ve işgalin yaptıklarını dikkate alarak , İsrail’in yasalarını, yetkilerini ve yönetimini Suriye’deki Golan’a dayatma kararının hükümsüz olduğunu ve uluslararası hukuki bir etkisi olmadığını belirten, başta 497 sayılı 1981 sayılı karar olmak üzere Güvenlik Konseyi kararları gereğince Suriyeli Golan’ın tamamından 4 Haziran 1967 hattına kadar çekilmesi gereğini” vurguladı.

Bakanlık, İsrail’in pervasız ve kışkırtıcı davranışının, aralarında İsrail’in nükleer tersanesi ve diğer İsrail kitle imha silahlarını Suriye egemenliğine karşı tekrarlanan saldırganlık eylemlerinin korunması da dahil olmak üzere işgalci gücün (İsrail) ihlallerinin korunmasına gelince uluslararası hukuk ilkelerine ağırlık vermeyen yönetimlerin 14 Aralık 1981’de ilhak suçunu işlemesinden bu yana birbirini izleyen Amerikan yönetimleri tarafından sağlanan koruma olmaksızın bu noktaya gelemeyeceğini vurguladı.

Bakanlık, Güvenlik Konseyi kararlarını engelleyen ülkelerin, işgal edilen Suriyeli Golan’ında ve işgal altındaki Filistin topraklarında işlenen tüm İsrail suçlarında ortak olduklarını belirtti.

Check Also

Aksa Tufanı Operasyonu… Bugünün En Öne Çıkan Gelişmeleri

İŞGAL EDİLEN KUDÜS (SANA) – Filistin direnişinin işgalci İsrail’in saldırganlığına yanıt olarak 7 Ekim’de başlattığı Aksa …