Suriye Arap Haber Ajansı – SANA Suriye Arap Haber Ajansı – SANA
NEW YORK – Mısır Başkanı Abdulfettah el Sisi, Suriye’deki krize kapsamlı bir siyasi çözüm getirmenin uluslararası toplumun dikkate alması gereken acil bir konu haline geldiğini belirtti.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun yetmiş beşinci oturumundaki video konferansında Sisi, siyasi çözümün Suriye’nin birliğini, toprak bütünlüğünü, kurumlarının bütünlüğünü ve halkının özlemlerini ve terörizmin tamamen ortadan kaldırılmasını garanti etmesi gerektiğini vurguladı.
El Sisi: “Siyasi nedenlerden ötürü hesap verebilirlik kapsamına girmeyeceklerini düşünen bazı ülkelerde bu ölümcül salgını etkili bir şekilde uygulama ve tam taahhüt olmaksızın ele almak için gerekli yasal çerçeveyi sağlayan terörle mücadele alanındaki bağlayıcı Güvenlik Konseyi kararlarının kalmasının artık kabul edilemezolduğunu.. Uluslararası toplumun bir avuç ülkenin teröristlere desteğini, ister para ve silahla, ister güvenli sığınaklar, medya ve siyasi platformlar sağlayarak ve hatta teröristlerin özellikle Libya ve Suriye’ye, çatışma ve savaş bölgelerine hareketini kolaylaştırarak görmezden gelmeye devam etmesi üzücüdür” dedi.
Mısır’ın, Suhayrat’ta imzalanan siyasi anlaşma, Berlin Konferansı ve Kahire Deklarasyonu’nun sonuçları temelinde Libya’da siyasi çözüm yoluna bağlı kaldığına işaret eden Al-Sisi, Libya krizinin yankılarının Libya içi ile sınırlı olmadığını, komşu ülkelerin güvenliğini ve uluslararası istikrarı da etkilediğini belirterek, “Mısır’ın, Libyalı kardeşlerin ülkelerini terör örgütlerinden ve milislerden kurtarmak ve bilinen emellere ve güncel olmayan sömürge yanılsamalarına ulaşmak için kasıtlı olarak Libya’ya yabancı savaşçıları getiren bazı bölgesel partilerin bariz müdahalesini durdurma azminde olduğuna işaret etti.
El Sisi, “Uluslararası kararların uygulanmasını ve Orta Doğu bölgesinde kalıcı barış ve güvenliğin sağlanmasını gerçekten istiyorsak, o zaman halkı hala en temel insan haklarına, yani bağımsız devletlerinde yaşamak isteyen Filistin meselesinden daha fazla ilgiyi hak etmiyor” diyerek, bu hakka ulaşmanın nesilleri, insan vicdanını zorlayacak ölçüde birçok kararı tükettiğini, bu yükten kurtulmanın, barış, işbirliği ve bir arada yaşama ufuklarını açmanın, Filistin halkının başkenti Kudüs ile bölge halkları için barış ve güvenliğin hüküm sürmesi için bağımsız devletlerini kurmada meşru özlemlerini gerçekleştirmekten başka yolu olmadığını kaydetti.
