Trump Kimyasal Saldırı Olmadığını Biliyordu

WASHİNGTON – Pulitzer ödüllü ABD’li gazeteci Seymour Hersh, ABD Başkanı Donald Trump’ın nisan ayında Suriye’nin Tomahawk füzeleriyle vurulması kararını, Suriye ordusunun İdlib kırsalı Han Şeyhun kasabasında kimyasal silah kullanmadığını bilmesine rağmen aldığını yazdı.

Hersh, ABD’li istihbarat yetkililerinin ifadeleri ve istihbarat belgelerine dayandırdığı bir yazısında, Trump’ın, medyada Şam’a yöneltilen suçlamalara karşın, Han Şeyhun’da 4 Nisan’da düzenlenenin, kimyasal bir saldırı olmadığını ortaya koyan Amerikan istihbaratı raporunu gözardı ettiğini belirtti.

Hersh’ün Alman Die Welt gazetesinde yayınlanan yazısına göre, Trump’ın Suriye’deki Şuayrat hava üssünün 7 Nisan’da Tomahawk füzeleriyle vurma kararı almasına ilişkin düzenlenen bir toplantıda ismi verilmeyen ABD’li bir yetkili şu ifadeleri kullandı: “Bunların hiçbir anlamı yok. Kimyasal bir saldırı olmadığını biliyoruz. Ruslar çok kızgın. Bizim gerçeği bildiğimizi söylüyorlar. Anlaşılan (Hillary) Clinton’ı da Trump’ı da seçsek bir fark olmayacakmış.”

Yazıya göre, Washington Suriye hava güçlerinin 4 Nisan’da Han Şeyhun kasabasında teröristlere karşı bombardıman düzenleyeceğini önceden biliyordu. Zira Hersh, teröristler arasına sızan istihbaratçıların ölmesinin engellenmesi için, Rus tarafının bu bombardıman öncesinde uluslararası koalisyonu ve ABD Merkezi Haber Alma Teşkilatı’nı (CIA) bilgilendirdiğini belirtti.

Nitekim Suriye hava güçleri Şan Şeyhun’un kuzeyindeki bir terör karargahına bombardıman düzenledi. ABD istihbaratına göre bu bombardıman sonucunda teröristlerin dört komutanı öldürüldü.

Hersh’ün istihbaratçı kaynakları, bombardıman için gereken güdümlü bombaları Rusya’nın sağladığını, bombardıman içinse Suriye hava güçlerindeki en iyi pilotlardan birinin görevlendirildiğini söyledi.

Yazıya göre, bombardıman düzenlenen terör karargahının içerisinde silah, patlayıcı, gübre ve klor da dahil olmak üzere çeşitli kimyasal maddeler yer alıyordu. ABD’li istihbaratçılara göre, binaya bırakılan bomba, ikinci patlamalara sebep oldu, bunun sonucunda da zehirli gaz içeren bir bulut oluştu.

Gaz bulutundan etkilenenlerde, çeşitli maddelerden dolayı zehirlenilmesi halinde görülebilecek farklı semptomlar gözlemlendi. Trump ise basında Şam’a yöneltilen suçlamaları ve ‘zehirlenen küçük kız çocuklarının’ fotoğraflarını görünce, istihbaratçıları dinlemeden karşı saldırı gerçekleştirilmesine karar verdi.

Hersh’e konuşan bir istihbaratçı, “Suriyeliler Han Şeyhun’a saldırı planladı. Bundan şüphemiz yok. Bunu doğrulayacak istihbaratımız var mı? Elbette. Sarin kullanmayı mı planladılar? Hayır. Fakat Başkan (Trump) bir problemimiz olduğunu ve bunu çözmemiz gerektiğini söyledi. İstediği şey Suriye’yi bombalamaktı” dedi.

Bir diğer yetkiliyse şu ifadeleri kullandı: “Suriye’de sarin gazı olduğuna ya da bu gazın kullanıldığına ilişkin kanıtımız yok. CIA de Şuayrat üssüne sarin gazı götürülmediğini ve Esad’ın siyasal anlamda intihar etmesi için hiçbir sebep olmadığını söyledi.”
Hersh’ün yazısına göre, bu dönemde düzenlenen bir toplantıda Trump’a dört seçenek sunuldu. Bu seçenekler arasında Cumhurbaşkanı Beşşar Esad’ın Şam’daki konutunun bombalanması da yer alıyordu.

Trump ise Han Şeyhun’a bombardıman düzenleyen Suriye uçaklarının havalandığı Şuayrat hava üssüne füze saldırısı gerçekleştirilmesini seçti.

Saldırıdan birkaç gün sonra Beyaz Saray gazetecileri davet edip kapalı bir basın toplantısı düzenledi. Nitekim ABD basını da tam olarak Trump yönetiminin beklediği şekilde tepki verdi.
Sözgelimi MSNBC televizyonunun sunucusu Brian Williams, Suriye’deki üsse Tomahawk füzelerinin fırlatılma görüntülerini ‘çok güzel bir manzara’ olarak tanımladı. CNN sunucusu Ferit Zekeriye ise füze saldırısının ardından ‘Trump’ın nihayet ABD başkanı olduğu’ yorumunda bulundu.

Hersh’e göre, New York Times ve Washington Post da dahil olmak üzere ABD’de yayınlanan 100 gazetede ise füze saldırısının desteklendiği 39 yazı yer aldı.

Check Also

Mikdad, Sırp Mevkidaşı İle Telefonda Orta Doğu Ve Orta Avrupa’daki Gelişmeleri Görüştü

ŞAM (SANA) –  Bugün Dışişleri ve Göçmenler Bakanı Faysal Mikdad, Sırbistan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Ivica …